Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sinop Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü öğrencileriyle bir araya geldi. Sinop'ta, İnceburun'da yapılması planlanan yeni nükleer santralin sahasını ziyaret eden Bakan Bayraktar, daha sonra Sinop Valiliği'nde öğrencilerle bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu ziyaret, Türkiye'nin artan enerji ihtiyacını karşılamak ve çevre dostu enerji kaynaklarını çeşitlendirme hedefleri doğrultusunda büyük önem taşıyor. Bakan, genç mühendislerin sektördeki rolüne vurgu yaparak, onların geleceğin nükleer enerji uzmanları olduğunu belirtti. Türkiye'nin nükleer enerji stratejisi kapsamında, Akkuyu'daki mevcut santralin yanı sıra Sinop ve Trakya'da yeni santrallerin inşa edilmesinin planlandığını vurguladı.

Türkiye'nin Nükleer Enerji Hedefi

Türkiye, 2050 yılına kadar 20 gigavatlık nükleer kurulu gücü devreye almayı hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda, Mersin Akkuyu'daki nükleer santralin yanı sıra Sinop ve Trakya'da iki yeni santralin inşaatı planlanıyor. Ayrıca, küçük modüler reaktörlerin de sisteme dahil edilmesi hedefleniyor. Bakan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) birinci reaktörden bu yıl içinde deneme üretimi kapsamında ilk elektrik üretiminin yapılacağını duyurdu. Bu gelişme, Türkiye'nin nükleer enerji alanındaki yetkinliğinin ve uluslararası iş birliklerinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin nükleer enerji programı, uluslararası standartlara uygun bir şekilde yürütülüyor ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun düzenlemelerine bağlı kalınıyor. Bu durum, güvenliğin ve çevresel etkilerin azaltılmasının öncelikli olduğunu gösteriyor.

Yerli Üretim ve İnsan Kaynağı

Bakan Bayraktar, yerli ekipman üretiminin ve nitelikli insan kaynağının önemini vurguladı. Akkuyu projesi için 300 öğrencinin yurt dışında eğitim aldığını ve mezun olduktan sonra projelerde çalışmaya başladıklarını belirtti. Türkiye'nin güçlü bir insan kaynağına ihtiyacı olduğunun altını çizerek, genç mühendisleri, yabancı dil öğrenmeye ve sektör literatürünü takip etmeye teşvik etti. Özellikle Rusça ve Çince dillerinin avantaj sağlayabileceğini belirtti. Yeni santrallerin görüşmelerinde ilgili ülkelere araştırma reaktörü şartı koyduklarını ve nükleer yakıtın Türkiye'de üretilmesi için çalışmalar yürüttüklerini açıkladı. Bu strateji, Türkiye'nin nükleer enerji tedarik zincirini yerlileştirme hedefini ortaya koyuyor. Türkiye'nin 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma sonucunda Akkuyu'da nükleer santral inşaatına başlandığını ve birinci reaktörde yüzde 90'ların üzerinde tamamlanma oranına ulaşıldığını belirtti. Hedef, Türkiye'nin Akkuyu, Sinop ve Trakya'da toplam 12 reaktörlü bir nükleer kapasiteye sahip olmasıdır.

Nükleer Enerji ve Çevre

Nükleer enerjiye yönelik çevresel endişelere değinen Bakan Bayraktar, tam tersine çevre için nükleere ihtiyaç olduğunu vurguladı. Birleşmiş Milletler Taraflar Konferansı'nda 25 ülkenin, iklim değişikliğiyle mücadele için 2050'de nükleer gücünü 3 katına çıkarması gerektiği yönünde bir deklarasyona imza attığını hatırlattı. Bu ülkeler arasında ABD, Japonya, Fransa, Kore ve Çin gibi ekonomik olarak güçlü ülkelerin de yer aldığını belirtti. Almanya gibi ülkelerin de nükleere dönüş yapabileceğini ifade etti. Bakan, dünya genelindeki iklim değişikliğiyle mücadele çabaları göz önüne alındığında, nükleer enerjinin temiz enerji kaynakları arasında önemli bir rol oynayacağını ve bu alanda eğitim gören gençlerin gelecek için büyük önem taşıdığını söyledi.