İstanbul Üniversitesi (İÜ) Fen Fakültesi'nden bilim insanları, uçak yakıtında yeni bir bakteri cinsi keşfetti. "Facivitalis İstanbulensis" adı verilen bu bakteri, çevresel koşullara son derece dayanıklı ve ekstrem ortamlara uyum sağlayabiliyor. 3 yıllık bir araştırmanın ürünü olan keşif, Antonie van Leeuwenhoek dergisinde yayınlanarak bilim dünyasında kabul gördü. Bu önemli buluş, çevre kirliliğiyle mücadele ve sürdürülebilir enerji üretimi alanlarında devrim yaratma potansiyeline sahip.

Yeni Bir Bakteri Cinsi: Facivitalis İstanbulensis

İÜ Biyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Esra Sungur, Doç. Dr. Miray Onan ve Dr. Öğretim Üyesi Simge Arkan Özdemir'in liderliğindeki ekip, bir doktora tez çalışması kapsamında uçak yakıt örneklerini inceledi. Başlangıçta mangan okside eden bir bakteri arayışındaydılar. Ancak, izole ettikleri bakteri, ilk tahminlerin aksine Sphingomonas cinsine değil, tamamen yeni bir cins bakteriye aitti. İleri analizler, bu bakterinin benzersiz genetik yapısını ortaya koydu. Ekip, bakterinin hidrokarbonları parçalayabildiğini ve biyosürfaktan üretebildiğini tespit etti. Bu da onu biyoremediasyon çalışmaları için son derece değerli kılıyor. Bu buluş, mikrobiyolojik korozyon araştırmalarına da yeni bir bakış açısı getiriyor.

Ekstrem Koşullara Dayanıklı Bakteri

Araştırmacılar, "Facivitalis İstanbulensis"in ekstrem koşullarda yaşayabilme yeteneğinin, taşıdığı özel genlerden kaynaklandığını belirtiyor. Bu genler, bakterinin çevresel zorluklara uyum sağlamasını ve çeşitli patojenlere karşı direnç göstermesini sağlıyor. Özellikle hidrokarbon yapısındaki aromatik bileşikleri parçalayabilen 58 genin tespit edilmesi, bu bakterinin petrol kirliliğinin temizlenmesinde kullanılabileceğini gösteriyor. Ayrıca, bu bakterinin ürettiği biyosürfaktanlar, çevre dostu temizleme çözümleri geliştirmek için kullanılabilir. Araştırma ekibi, bu yeni türün biyoteknolojik uygulamalar açısından büyük bir potansiyel taşıdığını vurguluyor.

Çevre Kirliliğiyle Mücadelede Yeni Bir Silahtır

Keşfedilen bakterinin cins adı olan "Facivitalis", "uçak yakıtında yaşayan" anlamına gelirken, "İstanbulensis" adı ise İstanbul Üniversitesi'ne atfen verilmiştir. Bu keşif, sadece bilim dünyası için değil, aynı zamanda çevre koruma çalışmaları için de büyük önem taşıyor. İstanbul Üniversitesi'nin bu çalışması, hidrokarbon kirliliğiyle mücadelede yeni stratejiler geliştirmeye ışık tutuyor. Yeni bakterinin biyoremediasyon potansiyeli, çevre dostu ve sürdürülebilir çözümler sunabileceği için büyük önem taşımaktadır. Bu buluş, dünyanın karşı karşıya olduğu çevre sorunlarına karşı etkili bir mücadele için umut vadediyor. Gelecekte yapılacak araştırmalar, bu bakterinin kullanım alanlarını daha da genişletebilir.